Haber

Vergi Adaletsizliği Zenginin Yararına, Vatandaşı Eziyor

Türkiye’de vergi sisteminin her geçen gün daha fazla tartışıldığı bir ortamda adaletsizlik artıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’na (OECD) üye ülkelerle karşılaştırıldığında tüketim üzerinden alınan KDV, ÖTV gibi ‘dolaylı’ vergiler toplamda ilk sırada yer alıyor. Bu vergilerin özelliği, gelir düzeyi ayrımı yapmaması iken, zenginlere ve şirketlere göre sıradan vatandaşların üzerindeki yükü daha da artırmaktadır.

Gelir vergisi ve kurumlar vergisi gibi gelir üzerinden alınan “doğrudan” vergiler açısından Türkiye, 2021’den itibaren yüzde 5,5 ile OECD’de son sırada yer aldı. Yapılan yorumlarda, iş dünyasının desteklendiği ve bütçe açıklarında yükün vatandaşa yüklendiği söyleniyor.

Son dönemde yapılan KDV, ÖTV, MTV gibi vergi artışlarının vatandaşlardan daha fazla tepki almasının nedeni vergi sistemindeki adaletsizliktir.

OECD ülkeleri genelinde gelirden alınan vergilerin payı yüzde 11,2 civarındayken, Türkiye’de bu oran yüzde 5,5 ile çok düşük.

Norveç örneğinde varlıklı kişi ve şirketlerden alınan gelir vergilerinin toplam payı 2021 prestijiyle yüzde 20,4 olurken, en adil vergi sistemine sahip OECD ülkesi olarak görülüyor. ABD’de dolaysız vergilerin toplam içindeki payı yüzde 12,8’dir.

Hürriyet Araştırmaları Derneği’nin (ÖAD) yazısında, Türkiye’de vergi sisteminin son düzenlemelerle birlikte “giderek daha adaletsiz hale geldiğine” dikkat çekiliyor.

My Economy’de Hilal Sarı’nın haberine göre vatandaşların vergi sistemi konusunda bilinç ve farkındalığının artırılması gerektiği vurgulanıyor, Türkiye’de kamu maliyesi gelirlerinde dolaylı vergiler çok baskın bir rol oynamaktadır.belirtilmiştir.

Dolaylı vergilerin her yönden büyük bir gelir kalemi olmasının vergi bilincinin de sıkıntılı olmasına neden olduğuna da işaret edilmektedir. zengin fakir ayrımı yapmadan Dolaylı tüketim vergileri.Toplam içindeki payın yüksek olmasının mükellefler nezdinde ‘adil vergi sistemi’ algısını zedelediği de vurgulanmaktadır.

1999 yılında Gölcük deprem felaketinden sonra aralıklı olarak getirilen ancak kalıcı hale gelen ve halk arasında “deprem vergisi” olarak bilinen Özel İrtibat Vergisi, ÖTV olarak kısaltılan Özel Tüketim Vergisi ve TRT bandrol bedeli sistemdeki adaleti sorgulayan vergilerin başında gelmektedir.

ÖAD, yüksek vergiler nedeniyle kaçak veya ithal ürünlere yöneliş olabileceği, vergilerdeki haksız artışın gelirden çok kayıpla sonuçlanabileceği uyarısında bulunuyor. ÖTV artışının fiyatları daha da yükselterek 2023 yılı Haziran ayında görüldüğü gibi vergi gelirlerinde düşüşe neden olduğu hatırlatıldı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Haziran ayı bütçe gerçekleşme raporunda merkezi toplam bütçe gelirlerinin sadece yüzde 29,24’ünü dolaysız vergiler oluşturdu.

‘Adil olmayan bir vergi sistemi oluşturmak’ olarak nitelendirilen dolaylı vergilerin yüzde 65,63 oranında gerçekleştiği görüldü.

Dolaylı vergilerin Ocak-Haziran 2023 dönemindeki dağılımında yüzde 24,75’i KDV, yüzde 20,41’i ÖTV, yüzde 3’ü BSMV, yüzde 37,24’ü ithal KDV, yüzde 2,21’i damga vergisi, yüzde 4,20’si harçlar ve yüzde 8,15’i diğer vergiler oluşturuyor. Vergi dışı gelirlerin de yüzde 5,5’lik payı var.

Haziran’da alım gücünün düşmesi, tüketimin temel kısma kayması ve “kayıt dışı ekonomi”ye kaçışla KDV yüzde 131 azalırken, 6 aylık dönemde yüzde 69 arttı.

ÖTV de %96,6 arttı. Vergi gelirleri BSMV’de yüzde 101,5, ithal KDV’de yüzde 40,9, damga vergisinde yüzde 98,7 ve harçlarda yüzde 60,3 arttı.

2023’ün ilk yarısında bir önceki yıla göre gelir vergisi yüzde 86,1, kurumlar vergisi yüzde 10,6 arttı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu