Deniz Poyraz davasının avukatı Yıldırım: 14 Mayıs tarihi bir durak
Uğurcan Boztaş
İZMİR – 14 Mayıs seçimlerine az bir süre kala birçok yerde seçim bürosu açan Yeşil Sol Parti, İzmir’de milletvekili adaylarıyla birlikte seçim çalışmalarını sürdürüyor. İzmir’de en az beş milletvekili bulunan Yeşil Sol Parti’nin adaylarından biri de uzun yıllardır karakollardan adliye koridorlarına, mahkeme salonlarından sokaklara kadar birçok alanda avukatlık yapan avukat Abdülmecit Yıldırım. İzmir’de katledilen Deniz Poyraz davasının avukatlarından Yıldırım ile seçim süreci ve milletvekili adaylığı hakkında baş başa görüştük.
‘SOSYAL ÖZGÜRLÜĞE KATKIDA BULUNMAK ÜZERE BELEDİYE ADAYLIĞIMIZA KARAR VERDİK’
Neden milletvekili adayı oldunuz?
Milletvekili olmanın, yerel parti çalışanı olmaktan, gazete dağıtıcısı olmaktan veya işin herhangi bir bölümünde görev almaktan farkı yoktur. Şimdiye kadar farklı alanlarda çalıştık. Aslında bu bizim açımızdan bir tercih değil zorunluluktu. Çünkü devletin uyguladığı baskı ve şiddet bizi her türlü çabaya başvurmaya zorladı. Milletvekili olmak da bu bağlamda ortaya koyduğumuz bir çabadır. Hal böyle olunca da bugüne kadar hayatımıza yön veren çaba, milletvekili olmamız açısından da belirleyici oldu. Meclis, kuruluş ve işleyiş açısından sahip olduğu tüm eksikliklere rağmen, büyük bir potansiyel ve inceleme fırsatı içermektedir. Bu imkanları en gerçek ve verimli şekilde kullanarak toplumsal özgürlüğe katkıda bulunma inancıyla milletvekili adaylığımızı belirledik.
‘ADAY OLMA KARARIMIZ PARTİ’NİN GERÇEKÇİ VE ÇÖZÜMÜ YÜKSEK SİYASİ PROGRAMINA DAYALIDIR’
Neden Yeşil Sol partiden aday oldunuz?
Türkiye’de particilik genel olarak ülke siyaseti ve parti içi siyaset açısından temelde iktidar hırsına dayanmaktadır. Yine de; Yeşil Sol Parti, HDP ve DBP bahsettiğimiz geleneği bozan bir örgütlenme biçimi ve siyasi ideolojisi ile öne çıkıyor ve analitik yeteneğini ortaya koyuyor. Yeşil Sol Parti, Türkiye’nin tüm dertlerinin doğrudan veya dolaylı nedeni olan Kürt sorununu analiz etmek için önemli bir programı olan tek partidir. Temel sorunu çözerek, tüm ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunların analizi için tek aday Yeşil Sol Parti’dir. Ancak seçim beyannamemizde de ortaya koyduğumuz gibi Yeşil Sol Parti’nin ülkenin bütün sorunlarının tahlili için teklifleri var. Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı olma kararımız, partinin gerçekçi ve analitik siyasi programına dayanmaktadır.
“14 MAYIS SEÇİMLERİ TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİSİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNDE TARİHİ BİR DURAKTIR”
14 Mayıs seçimlerine hem iktidar hem de muhalefet ayrı bir önem veriyor. Sizce bu seçimi kritik yapan nedir?
14 Mayıs seçiminin kritik değerini iki yönden ele almak gerekir: Bir yandan, Cumhuriyetin kuruluş aşamasındaki tekçi yaklaşımların demokratik ve çoğulcu unsurlar ise son 20 yılda biriken iktidar ve sermaye gücünün kurumsallaşması. diktatörlüğe dönüşmesini engellemektir. AKP-MHP faşist iktidarının yarattığı toplumsal bölünme ve kutuplaşma, demokratik dönüşümü ana akım muhalefetin gündemine taşıyor. Muhalefetin bu dönüşümünü geliştirmek ve demokratik işleyişi hakim kılmak kilit önemdedir. Buradan itibaren oluşturulacak geniş demokratik blok, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını demokratik bir cumhuriyetle taçlandırabilir. Aksi halde bilinmelidir ki Türkiye karanlık bir çağın eşiğindedir. Muhalif güçlerin yenilgisi büyük kayıplara yol açacaktır. Öngörmesi zor olmayan en önemli sonuçlar, jenerik altyapının oluşturularak mevcut iktidarın fiili despotizminin kurumsallaşması olacaktır. Sonuç olarak, 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük yolunda tarihi bir durak olduğunu belirtmek gerekir.
‘KÜRT SORUNU EN BÜYÜK SORUN OLARAK DURUYOR’
Size göre Türkiye’nin en büyük sorunları nelerdir?
Türkiye’de kronikleşen Kürt sorunu en büyük sorun olarak karşımızda duruyor. Kürt sorununa ilişkin bir diğer sorun da demokrasi sorunudur. Elbette bu iki ana problemin türevi olan daha birçok problem tespit edebiliriz. Diğer tüm sıkıntılar özünde demokrasi kaygısından kaynaklanmaktadır. Örneğin; Ekonomik bunalımı ele alalım. Özellikle savunma sanayi ve ithalatına harcanan büyük bir servet var. Sürmekte olan savaşın demokratik analizi durumunda bu büyük zenginlik Türkiye halklarının ekonomik sorununu büyük ölçüde çözecektir. Öte yandan, eğitim bir sorun olmaya devam ediyor. Bir yandan anadilde demokratik ve bilimsel bir eğitim sistemine geçişin kuralları karşılanmıyor. Öte yandan eğitim için gerekli finansman sağlanamıyor. Nihayetinde ideolojik ve siyasi beklentiler, Türkiye’de eğitimi şekillendiren temel motivasyonlardır.
‘HAYALİMİZ TÜRKİYE, DEMOKRATİK CUMHURİYETİN TÜRKİYESİDİR’
Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz, milletvekili olursanız ilk ne yapacaksınız?
Düşlerimizde Türkiye; Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yaşam ilkelerine dayalı bir Demokratik Cumhuriyet Türkiye’sidir. Burada toplumsal sorunların analiz anahtarını görüyoruz. Temel amacımız toplumsal eşitliği ve özgürlüğü sağlayacak büyük ve onurlu bir barışı sağlamaktır. Milletvekili olursak gücümüzü öncelikle bunun için harcayacağız. Elbette bu büyük hedefin dışında da birçok faaliyetimiz ve çalışmalarımız olacak. Özellikle cezaevlerinde hak ihlallerini önleyecek yasal düzenleme ve uygulamaların öncüsü olacağız. Türkiye’de birçok hak ihlaline konu olan düzeltilmeyi bekleyen birçok konu var. Bütün bunları çözecek liberal bir hukuk ve siyaset kurumuna gitmek için aralıksız çaba göstereceğiz.
haber-suluova.xyz